Psikoterapi Hakkında
Psikoterapi, bazen talk therapy (konuşma terapisi) olarak da adlandırılır; bir dizi konuşma ve eğitimli bir terapistle olan etkileşimler yoluyla zihinsel bir rahatsızlığın tedavisidir. İnsanlar bir psikoterapi seansı düşündüğünde, kendilerini kanepede yatarken, son rüyaları anlatırken ya da bilinçaltında bastırılabilecek şeyleri açığa çıkarmaya yardımcı olmak için özgür birliktelik kullanarak resim yapabilirler. Freudi psikanaliz olarak bilinen bu terapi, birkaç yıldır haftada üç ila beş seansa ihtiyaç duyan uzun ve pahalı bir süreçtir. Freudi psikanalizi nadiren kullanılmaktadır.
Bir terapi gören depresyon ya da kaygı hastalarının çoğunda başka psikoterapi yöntemleri uygulanır. Bugün çeşitli psikoterapi türleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
-Psikodinamik,
-Bilişsel,
-Davranışsal,
-Kişilerarası, destekleyici ve grup terapisi.
Bu tür tedaviler Freudcu psikoanalizden farklıdır. Örneğin, çoğu terapi, hastanın terapistle yüz yüze görüştüğü bir sandalyede oturmasını gerektirir ve terapi genellikle belli bir konuda odaklanır ve sınırlı bir süre devam eder.
Buna ek olarak, psikoterapistler hastayı kesintisiz olarak serbest meslektaşlarıyla ilişkilendirmek yerine, sorular sorarak ve tavsiyelerde bulunarak karşılıklı etkileşimde bulunurlar.
Psikoterapi; bir psikiyatr, psikolog, klinik sosyal hizmet uzmanı veya klinik hemşire uzmanı da dahil olmak üzere, uygun eğitim almış herhangi bir lisanslı sağlık uzmanı tarafından sağlanabilir. Terapi seansları genellikle terapist ofisinde haftada bir olmak üzere 30 ila 60 dakika arasında yapılır.
Çeşitli psikoterapi türleri farklı ilkelere dayansa da bazı ortak özellikleri de paylaşıyorlar. Bir terapi oturumunda neler olacağı hakkında genel bir bilgiye sahip olmak, ilk kez psikoterapiye başlıyorsanız kendinizi daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir.
Terapist, ilk birkaç ziyarette sizi rahat ettirmeye çalışacaktır, ancak zaman zaman sinir veya rahatsızlık hissetmek normaldir ve terapinin çalışmadığının bir işareti olarak kullanılmamalıdır.
İlk ziyaretinizde terapist, duygusal ve fiziksel sağlığınızı iyice değerlendirecektir. Bu, mevcut psikolojik durumunuz, tıbbi geçmişiniz, geçmiş herhangi bir duygusal sorununuz veya kötü madde kullanımı, aldığınız tüm ilaçlar ve ruh hali ya da duygusal bozuklukların herhangi bir aile öyküsü hakkında sorular sormayı içerir. Bu bilgi terapistin, terapi sırasında ele alınması gereken rahatsızlığınıza veya ihtiyaçlarınıza katkıda bulunabilecek faktörleri belirlemesine yardımcı olacaktır.
Ayrıca, siz ve terapistiniz ilk birkaç hafta boyunca hedefler belirlemek için birlikte çalışabilirsiniz. Hedefler hastadan hastaya değişkenlik gösterir. Bazıları depresyon semptomlarını hafifletmek isterken, bazıları derin köklü düşünceleri ve davranışları keşfetmek ister. Hedefler, “daha güvenceli” veya “eşimle daha iyi ilişki kurmak” gibi genel olabilir. Terapi yavaş bir süreç olabileceğinden, hedeflerinize yönelik ilerlemenizi periyodik olarak değerlendirmelisiniz, ancak her oturumda değerlendirmemelisiniz.
Psikoterapist, ne yapacağınızı söylemeden düşüncelerinizi ve davranışlarınızı değiştirmenize yardımcı olmaya çalışacaktır. Pek çok psikoterapide, terapist sizi konuşmaya teşvik eder, ancak aynı zamanda soru sorma veya tavsiyelerde bulunabilir. Terapist sohbeti kontrol etmemeli, mümkün olduğunca üretken olabilmesi için tartışmayı odaklamanıza yardımcı olmalıdır.
Farklı terapist türleri, sorunlarınıza farklı şekillerde hitap edecektir. Mükemmeliyetçi bir hastanın örneğini ele alalım ve başarısından az bir şey elde ettiğinde üzülüyor. Bir psikodinamik terapist, hastayı geçmiş tecrübeleri (örneğin, aşırı kuralcı bir ebeveyn sahibi olma gibi) düşünmeye teşvik edebilir; bu da bu soruna neden olabilir.
Bir bilişsel terapist geçmişe değil de bugüne odaklanır ve mevcut olumsuz düşünme kalıplarını değiştirmeye çalışır. Örneğin, bir hata yapmak hastanın “Doğru bir şey yapamam” diye düşünmesine neden olabilir. Bir bilişsel terapist, hastanın bu tip düşüncenin olumsuz etkilerini fark etmesine yardımcı olur ve farklı tepki verir: “Bazen hata yaparim, ancak yetkili biriyim”.
Davranışçı bir terapist, aşırı derecede eleştiren ve bu davranışları tanımlama ve aşma yollarını önerecek, sonuç olarak hastanın daha destekleyici insanlara yardım etmesini önerdiğini hastanın görmesine yardımcı olacaktır.
Bir psikoterapist, özellikle de bilişsel ya da davranışçı bir terapist, oturumlar arasında yapılacak ev ödevleri de verebilir. Bu ödevler arasında düşünce ve duyguların yazılması veya bir akrabası ya da arkadaşıyla rahatsız edici ya da korkunç bir konuşma yapılabilir.
Bir yanıt bırakın