Böbrek taşları üriner sistemin en yaygın görülen hastalıklarından biridir ve aynı zamanda en acı verici maddelerden biridir. Bu taşlar, minerallerden oluşan küçük, sağlam topaklar ve idrardan ayrılarak idrar yolunda biriken kristalleşmiş tuzlardır.
Taşlar üriner sistemin herhangi bir yerinde oluşabilir, ancak bir süre boyunca bir veya her iki böbreğin iç yüzeylerinde oluşurlar. Bir kez oluştuktan sonra, taşlar bazen üretere girip yoğun ağrıya neden olurlar.
Taşlar, bir kum tanesi kadar küçük ve bir golf topu kadar büyük olabilirler. Minik taşlar, üretere girdiklerinde herhangi bir belirti oluşturmazlar. Ancak daha büyük bir taş (bütün halinde veya parçalara bölünmüş) böbrekten çıkıp üretere girdiğinde, taş ve idrar yolundan sıkıştırmak için üreter daralması nedeniyle ağrı (böbrek koliği) üretir. Ağrısı sık sık ataklarla desteklenen bu tekil sıkıntı, taş sonunda üreter boyunca mesaneye, vücudun önüne doğru ilerleyinceye kadar devam eder.
Sanayileşmiş ülkelerdeki 10 yetişkinin 1’inde hayatlarında en az bir kez böbrek taşı geçirirler. Erkekler kadınlara oranla Böbrek taşı rahatsızlığı geçirenlerin yarısından çoğunda tıbbi müdahalenin bulunmaması durumunda rahatsızlık kendisini beş yıl içinde nüksetirir.
Böbrek taşları, böbrekte oluşan sertleştirilmiş mineral yataklardır. Mikroskopik parçacıklar veya kristaller olarak ortaya çıkıp zamanla taşlara dönüşürler. Bu durumun tıbbi terimi nefrolitiazis veya böbrek taşı hastalığıdır.
Böbrekler atık ürünlerini kandan filtrelemekte ve bunları böbreklerin ürettiği idrara ilave etmektedir. İdrardaki atık maddeler tamamen çözülmediğinde, kristaller ve böbrek taşları oluşabilir.
Taşlar böbrekten geçebilir, idrarı böbrekten mesaneye (üreter) taşıyan boruya yerleşebilir ve alt sırttan başlayarak kasığına yayılım gösteren şiddetli acı çekmesine neden olabilir.
Böbrek Taşlarının Belirtileri
Küçük, pürüzsüz böbrek taşları böbrekte kalabilir veya ağrıya neden olmadan geçer (sessiz taşlar). İdrarı böbreklerden mesaneye taşıyan tüp içine yerleştirilen taşlar üriner sistemin spazmına ve ağrıya neden olur.
Küçük bir taş (genellikle 4 mm çapında veya daha azında) spontan geçiş olasılığı yüzde 90’tır. Çapı 8 mm veya daha büyük olan taşlar genellikle tıbbi müdahale gerektirir.
Böbrek taşlarının diğer semptomları aşağıdakileri içerebilir:
- İdrarda kan (hematüri)
- İdrar sıklığının artması (üriner aciliyet)
- Mide bulantısı ve kusma
- İdrar sırasında ağrı (batma, yanma)
- Karın ve böbrek bölgesinde hassasiyet
- İdrar yolu enfeksiyonu (İYE, ateş, titreme, iştah kaybı)
- Böbrek taşı komplikasyonları arasında böbrek hasarı ve skar oluşumu, böbrek fonksiyonlarında azalma, üreterin tıkanması, tekrarlayan taşlar, enfeksiyonlar ve böbrek koliği (böbrek bölgesinden karın ve kasık yayılan şiddetli ağrı) sayılabilir.
Böbrek Taşlarının Teşhisi
Böbrek taşı hastalığının teşhisi, tıbbi öykü, fizik muayene, laboratuvar değerlendirilmesi ve görüntüleme testlerini içerir. Doktor, hastanın böbrek taşı öyküsü olup olmadığını, tıbbi koşulları geçmişte belgelediklerini belirler ve mevcut belirtileri değerlendirir. Böbrek bölgesine hafifçe vurmak sıklıkla ağrıyı kötüleştirir. Ateş, antibiyotik gerektiren idrar yolu enfeksiyonunu gösterebilir.
Laboratuvar testleri, idrar tetkiklerinde kan (hematüri) ve bakteri (bakteriüri) varlığını saptamak için kullanılır. Diğer testler kreatinin (böbrek fonksiyonunu değerlendirmek için), BUN ve elektrolitler (dehidrasyonu saptamak için), kalsiyum (hiperparatiroidizm tespit etmek için) ve tam kan sayımı (CBC; enfeksiyonu saptamak için) için kan testleri içerir.
Bir yanıt bırakın